“Daha önceki birçok viral ve bakteriyel enfeksiyonlar gibi Kovid-19 enfeksiyonu için de aşılama, pandemiyi bitirmenin önemli bir basamağıdır” diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hamza Ogun sözlerine şöyle devam etti:

"Aşı ile ilgili toplum düzeyinde alerjik reaksiyon ile karşılaşabileceği endişesi mevcuttur. Aşı içeriklerinde; virüse özgül antijenler, güçlendirici maddeler ve transport sürecinde aşının zarar görmemesi için stabilizatörler bulunur. Bazı aşı uygulamaları sonrası hafif ateş, aşı yerinde kızarıklık ve ağrı gibi hafif yan etkiler gözlenmekte ancak bunlar için lokal ve hafif tedaviler uygulanmaktadır. Tüm aşılanmalar dikkate alındığında ciddi alerjik reaksiyon oranı 1/50.000’den azdır. Ülkemizde yapılan bir çalışmada aile hekimlerinden alerji öyküsü olması nedeniyle hastaneye yönlendirilen çocuklarda aşılara karşı ciddi reaksiyonlar gözlenmemiştir. Kovid-19 özelinde düşündüğümüzde ise öldürücülüğü yüzde 2-3 civarı seyreden bir hastalık için aşılamanın önemi daha fazla önem arz etmektedir. Herhangi bir şikayet ile hekime başvurduğumuzda tarafımıza yazılan reçetelerde bile aynı hatta daha fazla alerjik reaksiyon gelişme ihtimalini göz önünde bulundurursak aşılara karşı önyargılarımızı tekrar gözden geçirmemiz gerekebilir” diye konuştu.

Kovid-19 aşılarında son durum: Neden aşı olmalıyız? Aşılar güvenilir mi? Aşının alerjik reaksiyonlar açısından sonuçlarını değerlendiren Uzm.Dr. Hamza Ogun, “Aşı çalışmalarına erken başlayan Çin menşeili Sinovac şirketinin inaktif aşısı, ülkemizde yaygın olarak kullanılmak üzere sipariş edildi. Faz 1 ve Faz 2 çalışmasını Mayıs 2020 itibarı ile tamamlayan şirket, uluslararası bir dergide sonuçlarını yayınladı. Bu çalışmada toplam 743 kişi aşılandı ve 1 kişide ürtiker benzeri alerjik reaksiyon gerçekleşti. 3 günlük kortizon tedavisi sonrası hastanın şikayetlerinin gerilediği gözlendi. Özetle daha önceden herhangi bir aşı ile ciddi bir alerjik reaksiyon yaşamamış isek ülkemize gelen aşının yaptırılması önerilmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.