HSG hangi durumlarda çekilir, neden önemlidir? Sağlık Püf Noktaları

[GazaLi]

Söz konusu kadın hastalıkları olduğunda erken teşhis hayati önem taşıyor dolayısıyla tanı yöntemleri de aynı paralellikte önem kazanıyor. Bu noktada bazı tanı yöntemleri kadınlar açısından ağrılı ve endişe verici olabiliyor.

Gebelik şansını artırıyor, hastalıkların tespitini kolaylaştırıyor

Tıp literatründe Histerosalpingografi olarak adlandırılan HSG, kadının genital sistemini inceleyen bir tanı yöntemidir. Rahim filmi incelemesiyle gebe kalmayı veya gebeliğin sağlıklı devamını engelleyen, doğuştan veya sonradan meydana gelen durumların aydınlatılması mümkün olmaktadır.

Kadınların birçoğunun bu gibi yöntemlere karşı ön yargılı olduğunu ve korktuğunu söyleyen Dr. Cevat Bayrak; “Hâlbuki teknolojik gelişmelere uygun olarak bu tip görüntüleme yöntemlerinde ciddi bir yol kat edildi. Uygun donanım ve güncel teknikler kullanıldığında HSG gibi işlemler şiddetli acı ya da ağrıya yol açmaz. Hasta HSG sonrasında günlük hayatına dönebilir. Duş almasında, araba kullanmasında, cinsel birliktelik yaşamasında herhangi bir sakınca yoktur. Artık ileri teknolojik görüntüleme yöntemleriyle hastalarımızın tüm endişelerini minimize ediyor ve işlemlerimizi ağrı kesicilere ve anesteziye gerek kalmadan yapabiliyoruz” dedi.

HSG hangi durumlarda, neden çekilir?

-Kısırlık nedenlerinin araştırılması,

-Rahim perdesi, çift rahim gibi rahim anomalilerinin tanısı,

-Tüp bebek tedavisi öncesi,

-Aşılama tedavisi öncesi,

-Kürtaj sonrası kontrol,

-Histeroskopi ameliyatı sonrası kontrol,

-Laparoskopi ameliyatı sonrası kontrol,

-Adet düzensizliğinin nedeninin araştırılması,

Sonuçların en sağlıklı şekilde alınabilmesi için incelemenin yapılacağı merkezin yeterli, güncel donanıma sahip olması ve HSG konusunda tecrübe sahibi radyoloji uzmanı bulunması çok önemlidir.

Kâbus bitti, HSG sırasında acı ve ağrı geride kaldı

Güncel teknoloji ve gelişmiş cihazlar ile yapılan HSG çekimi sırasında hasta genellikle bir acı veya ağrı hissetmiyor. Dr. Cevat Bayrak; yapılan işlemi, “Sadece 2-3 dakika süren bu işlem esnasında hastaya anestezi uygulanmıyor dolayısıyla refakatçiye de gerek duyulmuyor. Hasta kendisine verdiğimiz önlüğü giyerek röntgen masasına uzanıyor. Rahim boşluğu özel bir ilaç ile dolduruluyor. Bu ilaç, boşluklar ve kanalların röntgen ile görüntülenebilmesini sağlıyor. Sonrasında ise C kollu cihaz ile çekim gerçekleştiriliyor. Rahim filmi çekiminden sonra herhangi bir kısıtlama önerilmiyor” diyerek özetledi.