Saç ekimi, kalıcı büyüyen saçları kafa derisinin arkasından kel ve seyrelmiş bölgelere taşıyan küçük bir cerrahi işlem olarak biliniyor. Çoğunlukla erkeklerin tercih ettiği bir yöntem olsa da kadın-erkek fark etmeksizin büyük rağbet görüyor. Kişinin ihtiyacına uygun olan doğru tedavilerin oldukça önemli olduğunu söyleyen Uzman Estetisyen Özge Kara ise saç ekimi ile ilgili tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Saç kaybıyla mücadelede kılcal damar yenileme terapisine dayanılan yeni bir teknik olan Otolog Mikro Greft kafa derisinin yenilenmesinde ‘kişinin kendi (otolog) hücrelerinin süspansiyonu’ kullanıldığını söyleyen Kara, “Regenera Activa bir diğer adıyla ‘Otolog Mikro Greft’ kendi dokularımızdan yine kendi saç köklerimizi tedavi etmek için gerekli olan maddeleri sağlıyor” dedi.

Regenera Activa yani Otolog Mikro Greft Kimlere Uygulanabilir?

Saç dökülme sorunu enfeksiyon kaynaklı değilse, saç dökülme problemi yaşayan herkese otolog mikro greft yöntemi uygulanabildiğini söyleyen uzman estetisyen, saç boyama uygulamaları, sık kuaför işlemlerinden kaynaklanan yıpranmalara ve dökülmelere karşı saçı desteklemek ve canlandırmak için kullanıldığını belirtti.

Tedavinin amacının zayıflamış saç köklerinin yenilenerek daha sağlıklı gözükmesini sağlamak için gerekli olan büyüme faktörleri ve progenitör kök hücrelerini kendi dokularımızdan elde etmek olduğunu belirten Kara, “Bu yöntemde genetik olarak dökülmemeye kodlanmış olan kulak arkasındaki saçlı bölgedeki doku kullanılıyor. Tüm işlem lokal anestezi altında gerçekleştiğinden acı hissedilmiyor. Otolog mikrogreft işleminde öncelikle ense bölgesine doğru kulak arkasındaki alandan 3 ile 4 saç kökü özel bir yöntem ile alınıyor ve bu alınan kökler regenera activa sistemi ile özel hücre süspansiyonuna çevriliyor” dedi. Donör bölgeden alınan saç kökü ve doku içerisindeki progenitör hücrelerin yenileyici etkisi ve büyüme faktörleri sayesinde saç gelişimi sağlandığını da ekledi.

Regenera Activa Saç Ekimi Alternatifi midir?

Regenera Activa’nın saç ekimine alternatif olmanın aksine saç ekimi tedavisinin destekleyicisi olduğunu söyleyen Kara, “Yeni ekilen saçların ihtiyaç duyduğu büyüme faktörleri ve progenitör hücreler bu tedavi ile sağlanıyor. Saçlar çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde gelişmeye başlıyor” dedi.

Her tedavide olduğu gibi saç ekimi gibi göze hitap eden işlemlerde de sabrın oldukça önemli olduğuna değinen Kara, tedavinin olumlu sonuçlarının 3. aydan itibaren kendini göstermeye başladığını, tüm olumlu sonuçların ve gelişmelerin ortaya çıkmasının ise 6. ay itibariyle gözlemlendiğinin altını çizdi.