Biz dermatologlar cilt altına yaptığımız çeşitli uygulamalar ile bu eksiklikleri yerine koyabiliyoruz. Çok çeşitli alternatifler olmakla beraber, yaklaşan yaz ayları ile cildimizde de bir tazelenme ihtiyacı hissediyorsak eğer sizlere harika bir önerim var; elmas dolgu!

Elmas dolgu içeriğindeki hyaluronik asit ve en kuvvetli antioksidanlardan biri olan sorbitol sayesinde; cildimizin kaybettiği nemi geri kazandırır, ciltte hızlı bir tazelik hissi ve ışıl ışıl bir görüntü ortaya çıkarır. Özellikle de biz kadınların en çok istediği şey bu değil mi? Işıl ışıl, taptaze bir cilt..

Peki nasıl uygulanıyor bu elmas dolgu?

Öncelikle cildimize anestezi kremi sürülür, yaklaşık 20-30 dakika sonra da uygulamamıza başlarız. Uygulama ise ince iğneler veya kanül yardımı ile cilt altına küçük enjeksiyonlar şeklinde yapılır ve son derece konforlu bir uygulamadır.

Elmas dolgu kaç seans yapılmalı?

Kaç seans uygulama yapılması gerektiğine hastalarımızın cildini, nem ihtiyacını değerlendirerek karar veririz ama ortalama 2-3 seans genellikle yeterlidir.

Hastalarımızı 2 hafta sonra kontrole geldiklerinde tedavinin etkisinin başladığını, ciltte oluşan canlılık ve nemi görmek mümkündür.

Elmas dolgu uygulaması nerelere yapılır?

Elmas dolgu uygulamasını, sadece yüzümüze değil aynı zaman da boyun ve dekolte bölgesine, ellere de yapmak mümkündür. Elmas dolguyu; ince kırışıklıkları gidermek, ciltteki elastikiyeti arttırmak, boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıkların tedavisinde, cilde parlaklık ve nem kazandırmak için, el üstündeki ince çizgileri gidermek ve nemlendirmek için kullanabiliriz.

Elmas dolgunun diğer cilt gençleştirme tedavilerinden farkı ve üstünlükleri nedir?

Elmas dolgu, diğer cilt gençleştirme tedavilerine kıyasla çapraz bağlı ve çapraz bağsız hiyalüronik asit seçenekleri ile cildinize en uygun ürünü seçme imkanı verir. Elmas dolgu, üretim aşaması sırasında patentli IPN-Like teknolojisini kullanır. IPN-Like çağımızın gelmiş olduğu son nesil teknoloji olup, toksin (BDDE) içermeyen bir çapraz bağlanma teknolojisidir.Bu teknolojisi sayesinde granülom, nodül, ödem gibi istenmeyen sonuçlar gözlenmezken güvenle kullanılan ürünler yaratılmış oluyor.