Kış aylarının dışında ilkbahar aylarının başında özellikle mart ve soğuk geçen nisan aylarında üst seviyelere çıkan kızamık, rubeola adı ile de tanınan bulaşıcı bir hastalıktır. Yaz aylarında pek görülmeyen kızamık salgınlara yol açabileceği ve hatta aşı olunmaması halinde çocuk ölümlerine sebep olan son derece ciddi bir rahatsızlıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından tedavisinin bilhassa kızamık aşısının yapılmamasına bağlı olarak her 2,6 milyon insanın hayatını kaybettiği tespitinde bulunulmaktadır.

Kızamık Belirtileri Nelerdir?

Kızamık belirtileri ve semptomları virüse maruz kalınmasından itibaren yaklaşık olarak 10 ila 14 gün sonra görülmektedir. Kızamık belirtileri şöyledir:

- Yüksek ateş

- Hafif titreme

- Kuru öksürük

- Boğaz ağrısı

- Burun akıntısı

- Hapşırma

- Işığa duyarlı, şişmiş, ağrılı ve iltihaplı gözler (konjonktivit)

- Yorgunluk

- Vücutta döküntü

- Ağız içinde küçük grimsi beyaz lekeler (koplik lekeleri)



Kızamık döküntüsü ve ateşi ortalama olarak 4-5 gün sürmektedir. Kuru öksürük ise 10 gün kadar devam eder. Beş günden fazla süren ateş durumunda ise kızamığa bağlı gelişebilen komplikasyonlar dikkate alınmalıdır. Bu komplikasyonlar genellikle orta kulak iltihabı ile zatüredir.

Kızamığın Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kızamık hastalığı tedavisi çoğunlukla aile tarafından ev ortamında sağlanır. Kızamık adına üretilen ve kesin bir sonuç elde edilen bir tedavi metodu henüz mevcut değildir. Bununla birlikte doktorlar tarafından hastalık sürecinin ağrısız bir şekilde geçirilebilmesi için ateş düşürücü ile sakinleştiriciler verilmektedir. İlk etapta evde 20°C altında bir sıcaklık oluşturulur. Islak bez ile hasta kişinin ateşinin düşürülmesi sağlanır. Beslenme bakımından özellikle protein içeren kırmızı et, süt ile süt ürünleri, yeşil sebzeler ve C vitamini içeren meyvelerin bolca tüketimine özen gösterilir.



Hasta olan kişinin odası sıklıkla havalandırılır ve ateşinin düşmesine yardımcı olacak bir ortam oluşturulur. Döküntülerin oluşması durumunda kaşınma başlasa da kaşınmadan mutlaka kaçınılmalıdır. Yine hasta kişinin, güneşle temas etmesinden de kesinlikle kaçınılmalıdır. Belirli bir süreç sonrası kızamık belirtilerinin yavaşça azalarak vücudun normal haline dönmeye başladığı görülecektir. Kızamık tedavisinde bol su tüketimi ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir beslenme programı uygulanmalıdır.

Kızamığı Önlemek için Neler Yapılmalıdır?

Kızamığı önlemenin en güvenilir, etkili ve en kolay yolu aşılamadır. İlk doz aşılama sonrası kızamığa karşı koruma%93, ikinci doz kızamık aşısından sonra ise kızamığa karşı koruma düzeyi %97'ye çıkmaktadır. Kızamığın toplum içinde yayılmasını önlemek için hastalığın bulaştığından şüphe duyulan kişilerin sağlıklı kişilerden uzak tutulması gereklidir.

Bebeklerde Kızamık Hastalığı Süreci Nasıldır?

Çocukluk ve bebeklik dönemlerinde sıklıkla görülen bir hastalıktır. Kızamık hastalığı bebeklerde görüldüğü zaman çok ciddi riskleri olan bir duruma sebebiyet verir. Bunun ana nedeni hastalığın bir sonucu olan şiddetli ishal, yüksek ateş ile iştahsızlığın bebeklerde ve zayıf bir bağışıklığa haiz çocuklarda ölümcül etkilere sebep olabilmesidir.

Kızamık hastalığına ilişkin tutulan istatistiklerde bir yılda görülen vakalarda 5 yaş altında çocukların ölüm riskinin yüksek olduğu ortaya konulmuştur. 2000 yılından sonra zorunlu olarak uygulanan aşı programıyla çocuklarda kızamığa yakalanma oranı bir hayli azalmıştır. Yapılan aşılar sayesinde çocuklarda %90 gibi yüksek bir oranda hastalığa karşı bağışıklık kazanıldığı görülmektedir.