Gizli şeker, çeşitli risk faktörlerine bağlı gelişir. Kimi kişilerde, gizli şeker hastalığına genetik yatkınlık bulunabilir. Bu durumda, diyabet daha kolay gelişebilir. Dünyada hızlı ve hazır yemek kültürünün gelişimiyle birlikte, gizli şeker sorunu önemli ölçüde katlanarak artmıştır.

Gizli Şeker Nedir?

Gizli şeker, kan şeker oranının normal sınırdan yüksek, ancak diyabet tanısı koyabilmek için düşük olması durumunu ifade eder. Bilimsel olarak, gizli şeker diyabetin öncüsüdür. Gizli şeker tanısı alan kişi, dikkat etmediği takdirde, diyabet sorunuyla karşılaşabilir. Kısacası gizli şeker, Tip 2 diyabet türüne geçiş aşaması olarak değerlendirilebilir.

Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir?

Gizli şeker hastalığı oluşumu durumunda, kişide genellikle belirtiler görülmez. İsminden anlaşılacağı üzere gizli şekilde gelişen şeker hastalığıdır. Araştırmalar, gizli şeker belirtilerinin sadece gibi az bir kısmında belirtilerin görüldüğünü ortaya çıkarmıştır. Bundan ötürü gizli şeker rahatsızlığı genellikle tesadüfi yapılan kan testlerinde tespit edilir. Ek olarak gizli şeker düzeyi, ortaya bazı belirtilerin çıkmasına neden olabilir. Belirtiler tüm kişilerde aynı olmayabilir.

Vücut ağırlığında artış diğer deyişle obezite durumu gizli şekerin belirtilerinden birisidir.

Sıklıkla yemek yeme ve açlık hissine kapılma durumları yaşanması, gizli şekerin belirtileri arasında yer alır.

Kan basıncının yükselmesi belirtilerden biridir.

Konsantrasyon bozukluğu, halsizlik durumları, yorgunluk yaşama önemli belirtiler arasındadır.

Cildin renk değişimi ve koyulaşması, kandaki kolesterol miktarının artması gizli şekerin belirtisi olarak görülür.

Bu belirtilerin birçoğu diyabette görülebilir. Gizli şeker düzeyi, belirtilerin daha belirgin şekilde tespit edilmesine olanak tanıyabilir.

Gizli Şeker (Pre Diyabet) Nasıl Anlaşılır?

Gizli şeker, belirtileri sıklıkla görülmediğinden, kolay anlaşılabilir değildir. Anlaşılması genellikle yapılan kan testlerinde tesadüfi olarak gerçekleşir. Sağlıklı bireylerde kan şekeri düzeyi 70 ile 100 mg/dL arasındadır.

Açlık kan testinin 125 mg/dL, tokluk kan şekerinin 200 mg/dL üzerinde çıkması durumunda, şeker rahatsızlığından söz edilebilir. Ayrıca, şeker hastalığı böbrek, göz ve sinir hücrelerini etkilediğinden, burada görülebilecek anormallikler gizli şekerin anlaşılmasına olanak tanır.

Gizli Şekerde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Gizli şeker, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen problemin başlangıcıdır. Tetkikler yapıldıktan sonra anlaşılması halinde bazı alışkanlıkların mutlaka değiştirilmesi gerekir. Aksi durumda, şeker hastalığına doğrudan geçiş söz konusu olabilir.

Yaşam tarzına dikkat edilmeli, düzenli olarak spor yapılmalıdır.

Kapalı, hazır, hızlı yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalıdır.

Yağlı yiyecekler tüketilmemelidir. Bunun yerine, sebze ve meyvelerin tüketimi arttırılmalıdır.

Abur cubur tüketilmemelidir.

Yüksek kilo sorunu varsa, mutlaka uzmanlara danışılarak diyetler yapılmalı, yüksek kilolardan kurtulmaya çalışılmalıdır.

Gizli Şekerin Nedenleri Nelerdir?

Gizli şekerin sadece bir nedeni bulunmaz. Pek çok çevresel neden olabildiği gibi genetik yatkınlık gizli şekeri tetikleyebilir. Genellikle yemek konusunda aşırıya kaçma, bilinçsiz tüketim, sigara içme, sık alkol tüketimi gizli şekerin nedenleri arasında yer alır.

Gizli Şeker Tanısı Nasıl Konur?

Uzman doktorlar tarafından yapılan tetkikler sonucunda tanı konulur. Tanı konulması kan tahlilleriyle ölçülür. Kan testleri alındıktan sonra, kan şekeri seviyesi düzeyinin yüksek çıkması halinde tanı konulabilir.

Gizli Şeker Tedavisi Nasıl Yapılır?

Gizli şeker tedavisi, çeşitli ilaç yöntemleriyle olabildiği gibi yaşam alışkanlıklarının değişimiyle mümkün olabilir. Uzmanlar, kişinin yüksek kilolarını verebilmesi için diyet listeleri önerebilirler. Spor yapılmasını, hazır gıdalardan uzak durulmasını tedavi tavsiyesi olarak önerebilirler.