FMF hastalığı, ömür boyu süren bir hastalıktır. Bu hastalığın görüldüğü kişilerde hastalık kişiden kişiye göre farklı belirtiler gösterebilir. Akdeniz Ateşi olarak bilinen bu hastalık ülkemizde genellikle İç Anadolu Bölgesi'nde yaygın olarak görülür.

Akdeniz Ateşi Belirtileri Nelerdir?

Akdeniz Ateşi hastalığının başlıca belirtileri şu şekildedir;

Akdeniz ateşi, ataklar halinde ilerleyen bir hastalıktır. FMF hastalığında tekrarlayan yüksek ateş nöbetleri görülür. Atak başlangıcının ilk 24 saatinde ortaya çıkar ve ateş 40 dereceye kadar yükselebilir. Atağın ikinci ve üçüncü ataklarında ise, ateş düşmeye başlar.

FMF hastalarının %90'ında karın ağrısı görülür.

Hastalarda genellikle ayak ve diz bileği başta olmak üzere eklemlerde şişme meydana gelir.

Hastalarda göğüs ve kas ağrısı görülür.

FMF hastalarında kabızlık ve hemen ardından da ishal görülür.

Erkek hastalarda ise testis torbalarında hassasiyet ve şişme meydana gelir. Bu ağrının şiddeti 12 saat içinde artabilir. Bu bölgede ağrı, kızarıklık ve şişlik meydana gelebilir.

FMF Hastalığı (Efemef) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akdeniz ateşi yani diğer adı ile FMF hastalığı için uygulanan belirli ve kesin bir tedavi yöntemi yoktur. FMF hastalığının tedavisindeki temel amaç, hastanın durumunu stabilize etmek ve hastaya verilen ilaçlarla birlikte atakları olabildiğince önlemeye çalışmaktır. FMF atak tedavisi için hastalara kolşisin ismi verilen bir ilaç verilir.

Bu ilaç, yeterli dozda kullanıldığı zaman FMF belirtilerinde önemli bir azalma gözlemlenir. Aynı zamanda yapılan tedavilerin sonucunda atakların şiddetinde ve sıklığında azalma görülür. Fakat düzenli olarak ilaç tedavisine uyan hastalarda ilerleyen dönemlerde böbrek ve diğer organ fonksiyonlarında bozulma gözlemlenir.

FMF Hastalığı ile Mücadelede Öneriler

Düzenli uyku ve dinlenme FMF ataklarının hafiflemesine yardımcı olur.

Düzenli egzersiz, hastalık nedeni ile oluşabilecek komplikasyonları en aza indirmeye yardımcı olur. Bu hastaların haftada en az 3 gün 45 dakika tempolu yürümesi gerekir.

Yeterli ve bol su tüketmeleri gerekir.

Sağlıklı beslenme, hastaların kilosuna ve beslenmesinde kullandığı ürünlere dikkat etmesi, atak şiddetini ve sayısını önemli ölçüde azaltabilir.

Çok soğuğa ya da çok sıcağa maruz kalmak eklemlerde iltihap oluşumunu tetikler.