Diyabet, kronik hiperglisemi, yani kanda fazla şeker ve dolayısıyla çok yüksek bir glikoz (kan şekeri) seviyesi ile karakterizedir.

Şeker Hastalığı Nedir?

Farklı işlev bozukluklarından kaynaklanan 2 ana diyabet türü vardır: Bunlar; tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet. Diyabet, besinlerle sağlanan şekerlerin asimilasyon, kullanım ve depolanmasında görülen bir bozukluktur. Bu, kanda yüksek seviyede glikoz (glisemi de denir) ile sonuçlanır.

Yemek yediğimizde kandaki şeker seviyesi yükselir, karbonhidratlar daha sonra esas olarak glikoza dönüştürülür. Pankreas, kan şekerindeki artışı algılar. Langerhans adacıkları adı verilen kümeler halinde gruplanan pankreastaki beta hücreleri, insülin salgılar. İnsülin bir anahtar gibi çalışır, glikozun vücut hücrelerine girmesine izin verir.

Diyabet, dünya nüfusunun yaklaşık% 6'sını etkileyen, pankreas disfonksiyonuyla bağlantılı kronik bir hastalıktır. İki ana formu vardır: yetersiz insülin üretimiyle bağlantılı tip 1 diyabet ve en yaygın olanı, hormonun vücut tarafından uygunsuz kullanımından kaynaklanan tip 2 diyabet. Diyabeti iyileştirmek henüz mümkün değilse, sağlıklı bir yaşam tarzı, mevcut terapötik cephanelik ve tedavinize iyi uyum, hastalıkla olabildiğince iyi yaşamanızı sağlayacaktır.

Tip 1 Diyabet Nedir?

Diyabet tip 1 - veya insüline bağımlı diyabet - çoğunlukla çocuk, genç veya genç yetişkin etkiler. Tip 1 diyabet, pankreas yeterince veya hiç insülin üretmediğinde ortaya çıkar.

Bu anormallik, hormonu üretmekten sorumlu pankreas hücrelerini yok eden bağışıklık sisteminin anormal işleyişiyle bağlantılıdır. Telafi etmek için, günlük olarak subkutan insülin enjeksiyonu ile (bir şırınga, kalem veya pompa yoluyla) "yapay olarak" uygulanmalıdır

Tip 2 Diyabet Nedir?

Tip 2 diyabet - Bu insüline bağımlı olmayan diyabet veya insüline - en yaygın olanıdır. Tip 2 diyabet vakalarının% 90'ını. Çoğunlukla dengesiz beslenen, aşırı kilolu ve hatta obez olan 45 yaşın üzerindeki insanları ilgilendirir.

Bu insanlar böylece insülin direnci ile baş edebilirler. İnsülin vücut hücreleri tarafından zayıf bir şekilde kullanılır ve tekrarlayan hiperglisemi ile sonuçlanır. İnsülin pompası kullanan tip 2 diyabet tedavileri ve tıbbi izleme, hastalığın bazen ciddi sonuçları önlemiş olurlar.

Diyabet Hastalığı Kendini Nasıl Belli Eder?

Bazen diyabetten sessiz bir hastalık olarak bahsedilir. Bunun nedeni, diyabetin teşhis konulmadan yıllar önce asemptomatik olabilmesidir. Bilinen semptomları yine de çokludur ve bunların ortaya çıkması, potansiyel diyabet varlığına karşı uyarmalıdır.
Tip 1 diyabet belirtileri

Bol ve sık idrar yapma, anormal susama hissi, iştahsız olmasına rağmen kilo kaybı,

Yorgunluk, bulanık görme, karın ağrısı, enfeksiyonlar tip 1 diyabetin başlıca semptomlarıdır.

Biyolojik muayene ayrıca çok yüksek oruç ve yemek sonrası kan şekerini ortaya çıkarır.

Başlangıcı ani ve hızlı olabilen bu semptomlardan bazılarının varlığında tarama yapılması önerilir.



Tip 2 diyabetin belirtileri

Tip 1 diyabet gibi, tip 2 diyabet bir analiz sırasında veya ilgili bir sağlık probleminin ardından (görme bozuklukları, kas ağrısı,

İktidarsızlık, kardiyovasküler hastalık, koma vb.) Tesadüfen keşfedilebilir.

Tip 2 diyabet semptomları, daha az yoğun olmakla birlikte, tip 1 diyabet semptomlarına benzer: yorgunluk, daha sık idrara çıkma dürtüsü, artan susuzluk ve açlık, cinsel organlarda kaşıntı,

Yavaş iyileşme, kuru gözler, daha sık enfeksiyonlar (idrar yolu enfeksiyonları,

Mantar enfeksiyonları.

Diyabetin Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

İnsülin üreten pankreas hücrelerinin neden tahrip olduğu ve sonuç olarak aşağı yukarı orta vadede diyabetin başlamasına neden olduğu henüz bilinmemektedir. Pek çok hipotez formüle edilmiştir ve diyabet için belirli risk faktörleri yine de iyi tanımlanmıştır.

Yetişkinler genellikle tip 2 diyabetten etkilenir. Bu diyabetin tek bir nedeni yoktur, ancak nedenleri ve risk faktörlerinin bir bileşimi vardır. Bunların en önemlileri, hareketsiz bir yaşam tarzı veya düşük fiziksel aktivite ile birlikte dengesiz bir diyettir. İkili daha sonra, tip 2 diyabetiklerin% 60 ila 90'ında bulunan aşırı kilolu ve hatta obeziteyi teşvik eder. Bu çevresel faktörlere kalıtsal faktörler (aile öyküsü, diyabet geliştirme olasılığını artırabilir) ve genetik faktörler eklenir.

Daha spesifik olarak çocukları ve ergenleri etkileyen tip 1 diyabetin kesin nedenleri daha kesin olarak belirlenmemiştir. Kromozom 6'da bulunan HLA sisteminin belirli genlerine bağlı bir genetik yatkınlık gösterilmişse, 10 vakanın 9'unda aile öyküsü yoktur.

Diğer çevresel faktörler epidemiyologlar tarafından belirtilmiştir: viral enfeksiyonlar, inek sütünün erken verilmesi, stres, toksinler, bebeklerde D vitamini eksikliği, hamilelik sırasında annenin yaşı, vb.

Şeker Hastalığının Tedavisi Var Mı?
İki ana diyabet türü, kandaki aşırı şeker ile karakterize edilen farklı hastalıklardır ve ciddiye alınmalı ve etkili bir şekilde tedavi edilmelidir. Diğerlerinden daha “az diyabet” veya daha şiddetli diyabet yoktur.

Her geçen gün ilerleyen tıbbi araştırmalara rağmen, diyabet çok iyi tedavi edilebilen ancak iyileştirilemeyen bir hastalık olmaya devam ediyor. Bu nedenle yaşamınız boyunca kendinizi izlemek, iyi beslenme alışkanlıklarını sürdürmek, fiziksel aktivite yapmak ve tedavinizi düzenli olarak almak gereklidir. Bu nedenle bir şeker hastası sağlıklı bir hasta olabilir.

Diyabet teşhisi genellikle ilk komplikasyonlar ortaya çıktığında konur. Kan şekeri seviyesinin tespit edilmeden anormal derecede yüksek olduğu an ile teşhis arasında ortalama yaklaşık 7 yıl geçmektedir. Teşhis, en az 2 kez gözlenen 1.20 g / l'nin üzerinde hiperglisemiyi gösteren bir kan testi ile yapılır.

Diyabetin komplikasyonları çoktur ve şiddetli olabilir. Bu komplikasyonlar diyabeti kötüleştirir ve etkilenenlerin yaşam beklentisini kısaltma eğilimindedir. Diyabet erken ve doğru bir şekilde tespit edilip tedavi edilirse, diyabet komplikasyonlarının çoğu önlenebilir, azaltılabilir veya geciktirilebilir.