Kreatinin, bir kas bileşeni olan kreatinin bir türevidir. Böbrek tarafından idrarla atılır. Kanda ve idrarda bulunan kreatinin miktarı sabit kalır. Kas kütlesine bağlıdır, her gün atılan idrar miktarından etkilenmez.

Keratinin Nedir?

Kreatinin, kreatinin kaslar tarafından kullanılmasıyla üretilen normal bir metabolik atıktır. İkincisi,
karaciğer tarafından sentezlenir ve enerji üretiminde rol oynadığı kaslarda depolanır. Kanla taşınan, böbrekler tarafından süzülen ve idrarla atılan kreatinin böbrek fonksiyonumuzu yansıtır. Yüksek olması böbrek sistemimizin kötü durumda olduğunu gösterir.

Kreatinin veya kreatinin kan seviyesinin ölçülmesi, böbrek fonksiyonlarının araştırılmasını mümkün kılar. Kreatinin, kaslar tarafından enerji üretimi için gerekli olan bir protein olan kreatinin parçalanmasının ürünüdür. Normalde kreatinin kanla taşınır ve daha sonra böbrekler tarafından idrarla atılır. Kandaki bu seviyenin artması böbrek fonksiyonunun bozulduğu anlamına gelir.

Keratinin Değeri Kaç Olmalı?

Kreatinin konsantrasyonu bir kişinin kas kütlesine bağlı olarak değişir. Erkekler için kan kreatinin düzeyi 6 ile 12 ml / g, kadınlarda 4 ile 10 ml / g arasında olmalıdır. 4-10 yaş arası bir çocuk için 3-8ml / g, 10-14 yaş arası bir genç için 4-10ml / g olmalıdır. Kreatinin düzeyini bilmek için idrar klirensi yapmak gerekir.

Bu durumda iki yöntem mümkündür: Biri bir kan testi ile (aç kalmadan) kreatinin miktarı ölçülebilir veya 24 saat içinde üretilen toplam idrar hacminden tahmin edilebilir, yani gün boyunca idrar toplama yapıldığını söyleyin. Kreatinin ölçümü ve klirensin hesaplanması, çoğunlukla sessizce ileri bir aşamaya ilerleyen böbrek hastalığı taraması için gereklidir.

Bazı durumlarda, kreatinin yüksek olabilir, ancak ileri tetkiklerden sonra böbrek hastalığı saptanmazsa kreatinin seviyesini düşürmeye çalışmak için hiçbir neden yoktur. Bununla birlikte kreatinin seviyesinin sürekli arttığı ve aktivitelerimize göre değiştiği unutulmamalıdır.

Kreatinin Yüksekliği Sonuçları Nelerdir?

Böbrek taşının varlığı, enfeksiyon, kronik böbrek hastalığı veya daha ciddi durumlarda böbrek kanseri
gibi böbrek fonksiyonlarıyla ilgili bir sorun da dahil olmak üzere çeşitli faktörler kreatininde artışa neden olabilir.

Böbrek problemlerini önlemek ve düzgün çalışmasını sağlamak için en iyi önlem, günde yaklaşık 1,5 litre su içmektir. Böbrek problemlerinin yanı sıra, kalp yetmezliği, fiziksel yorgunluk , kas hasarı veya dehidrasyon nedeniyle kreatinin artabilir.

Fiziksel tükenme risk faktörlerinden biri iken yorgunluk, anormal kreatinin düzeylerinin en yaygın semptomlarından biridir. Bu nedenle, vücudumuzdaki bu metabolik atığın dozajını düşürmek için dinlenme ve iyileştirilmiş yaşam tarzı şarttır.

Böbrek yetmezliği veya yoğun fiziksel veya kas aktivitesi durumlarında kreatinin seviyeleri yükselir.
Kreatinin miktarı belirtilen ortalama okumalardan yüksekse, bu gerçekten böbrek fonksiyon bozukluğuna işaret edebilir. Ne yazık ki, böbrek yetmezliği belirtisi olduğunda artan kreatinin seviyeleri semptomlara neden olmaz ve geç keşfedilebilir.

Düşük Kreatinin Belirtileri Nelerdir?

Düşük kreatinin, miyopatiye bağlı kas atrofisinin bir işareti olabilir. Genellikle büyük kas güçsüzlüğü, kilo kaybı ve yorgunluk gibi semptomlar eşlik eder.

Spor dışında, yüksek kreatinin seviyesi bir konsültasyon ve en azından birkaç gün sonra evrimi görmek için kontrol gerektirir. Sebeplerin araştırılması gereklidir; bulaşıcı durum, diyabet, böbrekler için zehirli ilaçlar sebep olabilir.

Kreatinin, kas kreatininin parçalanmasından kaynaklanan vücut israfıdır. Böbreklerden süzülerek idrarla atılır. Böbreklerin atık ürünleri yok etme kabiliyeti azaldığında kandaki kreatinin miktarı artar. Bu neden ile kandaki dozajı böbrek fonksiyonuna ve ayrıca kas kütlesine bağlıdır. Böbrek hastalığının taranması, teşhisi veya izlenmesi için kan kreatinin testi gereklidir.