Normalde cilt kuruluğu veya hava şartlarındaki değişikliklere bağlı olarak gelişebilen ancak diğer hastalıklarda olduğu gibi herhangi bir döküntü yapmayan ve ısrarcı olmayan kaşıntılar herkeste görülebilirse de bazı kaşıntı türleri hamilelik döneminde önemli hastalıkları gösterebilir.

Dr. Sertan Aksu, ''Bu hastalıklar şöyledir'' diyerek sözlerine devam etti;

Gebeliğin atopik egzama hastalığı:

Özellikle eklem bölgelerinin iç yüzeylerini tutan kızarık ve kabarıklıklarla seyreden ve genellikle öncesinde alerjik atopik yapılı kişilerde görülen deri lezyonlarıdır. Oldukça kaşıntılı bir hastalıktır. Genellikle birinci ve ikinci 3 aylık dönemde görülme eğilimindedir.

Gebeliğin pemfigoid hastalığı:

Özellikle gebeliğin son dönemlerinde görülebilen kaşıntılı, kurdeşen benzeri kabarıklıklarla seyreden, göbek çevresi ile kol ve bacaklarda görülen lezyonları vardır. Doğumla beraber genellikle düzelmektedir.

Gebeliğin polimorfik erüpsiyonu:

Genellikle ilk gebeliklerde görülen ve doğumla birlikte kaybolan, iyi huylu ve hafif kaşıntı yapan bir hastalıktır. Ürtiker benzeri lezyonları vardır. Bağışıklık sisteminin gebeliğe bir yanıtı olarak gelişmektedir. Özellikle karın ve göğüs çevresini tutmaktadır.

Gebelik kolestazı:

-Gebelikte sonuçları açısından en önemli kaşıntı nedenidir.

-Diğer kaşıntı sebeplerinin aksine ciltte döküntü, kabarıklık, kızarıklık oluşmaz.

-Kaşıntı orta-ileri düzeydedir.

-Özellikle avuçlarda ve tabanlarda kaşıntı olması tipiktir.

-Genellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü 3 aylık döneminde görülür.

-Safra kesesinde tıkanıklık yarattığı için safra asitlerinin yükselmesi tanı açısından önemlidir.

-Gebelik kolestazı; erken doğum, gelişme geriliği ve maalesef bazen de anne karnında bebeğin kaybedilmesi ile ilişkili olabilir.